organisiert von: Anti-racist block party
Location: Yppenplatz
Url: https://www.facebook.com/events/719527774816853/

Gegen die Kulturalisierung sozialer Konflikte!

Weitere Infos: https://www.facebook.com/events/719527774816853/

Für das gute Leben für alle! Gegen die Kulturalisierung sozialer Konflikte! *

Text in Turkish/BKS below. More languages to come. ___________________

Programm ab 15:00:

AU Residents DJ*anes: maRie cheRie und Power https://www.mixcloud.com/maravisnjica/ https://www.mixcloud.com/bribauer5/

Vorstellungen von linken Perspektiven auf soziale Konflikte mit Recht auf Stadt, Stop Deportations, Freedom not Frontex , Feministisches Street Art Kollektiv : Wien, Malmoe Zeitung und vielen mehr

Ausstellung: Museum Festung Europa von Aylin Basaran, zuletzt auf der Wienwoche zu sehen: http://www.wienwoche.org/de/108/_museum_festung_europa

Lesungen, Street Art & Street Games, Möglichkeiten sich auszutauschen

Essen für alle aus der Küche für alle (Küfa@HuS) __________________

Die jüngsten Wahlergebnisse und die Diskussionen über angebliche ‘No-Go-Areas’ beim Brunnenmarkt, der U6-Strecke und dem Praterstern zeigen: Die Stimmung in der österreichischen Bevölkerung gegenüber Migrantinnen und Geflüchteten ist in offene Ablehnung gekippt. Das liegt auch daran, dass es rechte Kräfte geschafft haben, die Ängste der Menschen rassistisch und nationalistisch umzudeuten. Ob Wohnungsnot, steigende Mieten oder Arbeitslosigkeit, ob Gewalt gegen Frauen, Terrorismus oder Kleinkriminalität – die Ursachen werden in den Wesenseigenschaften ‘unerwünschter’ Personen gesucht. Als wären verschärfte soziale Unsicherheit und die Zuspitzung gesellschaftlicher Probleme nicht lange vor der sogenannten “Flüchtlingskrise” nach Österreich zurückgekehrt! Die berechtigte Angst vor sozialem Abstieg im Kapitalismus wird in einen “Kampf der Kulturen” übersetzt. Dass sich Individuen und soziale Gruppen in der alltäglichen Konkurrenz ihr Überleben erkämpfen müssen, erscheint als Konflikt unvereinbarer Kulturen: „Die passen eben nicht zu uns!“

Scheingefechte entlarven! Jedoch hat weder die künstliche Verknappung der gesellschaftlichen Ressourcen, noch die prekäre Lebenssituation weiter Teile der Bevölkerung etwas mit kultureller Unvereinbarkeit zu tun. Das Problem ist weder der ‘Islam’, noch die ‘Migration’. Es sind Staat und Kapital – ihre Logiken der Ausbeutung machen auch vor den heimischen Lohnabhängigen nicht halt. Davon wollen die “Asylkritikerinnen” und “besorgten Bürgerinnen” jedoch nichts wissen, sondern führen lieber feige Scheingefechte. Im Bündnis mit der herrschenden Macht treten sie gegen die Schwächeren und fühlen sich dabei noch rebellisch. Die politische Linke darf in diesen Auseinandersetzungen nicht nur in Reaktion auf die Mobilisierung von rechts in Erscheinung treten. Sie muss Scheingefechte als solche denunzieren und deutlich machen, wofür sie seit ihrem Beginn steht: die Verhältnisse umzuwerfen, die ein gutes Leben für alle verhindern!

In diesem Sinne stellen sich ab 15.00 am 10. Juni unterschiedliche Initiativen vor, die entlang sozialer Konfliktlinien arbeiten und sich aktiv für eine Verbesserung der Lebenssituation nicht nur mancher, sondern aller Menschen einsetzen. Es wird Infos, Spiele und Lesungen rund um die Themenbereichen Recht auf Stadt, Flucht und Migration, Diskriminierung von Frauen* und Arbeitslosigkeit und Arbeitsbedingungen geben.

Genauso unverzichtbar im Streben nach dem guten Leben für alle ist die Verbreitung von Informationen über und eine entschlossene Haltung gegen rechtsextreme Gruppen, denen weder Bühne noch Straße geboten werden sollte, Daher startet am 10. Juni um 19:00, im Anschluss an das Fest, eine Vorabenddemo gegen den Aufmarsch der rechtsextremen “Identitären” am 11.Juni vom Yppenplatz. https://www.facebook.com/events/996621987071498/

Am 11. Juni gilt es sich die Straßen zu nehmen: kreativ, dezentral und entschlossen. Gegen rechtsextreme Gruppen und für ein gutes Leben für alle! http://radikale-linke.at/ ___________________

Sosyal çelişkilerin kültür ile alakası yoktur!

Son Cumhurbaşkanlık seçim sonuçları yanı sıra Brunnenmarkt, Praterstern ve U6 metro yolu gidilemez ve tehlikeli yerler ilan edilmesi, değişik güncel tartışmalarla birlikte önemli bir gelişmeyi yansıtmakta: Avusturya toplumu mültecilere ve göçmenlere karşı gittikçe soğuk ve reddedici bir tavır gösterip ve bu kişilere sırtını dönmekte.

Bu gelişmenin nedenlerinden bir tanesi Avusturya’daki Sağcı ve Irkçı güçlerin toplumun korkularını ırkçılık ve milliyetçilik adında başarılı bir şekilde kullanması. Ya evsizlik, yükselen kiralar, işsizlik, yada kadına karşı şiddet, terör ve suç: yaşadığımız dönemde ve ırkçı atmosferde öne gelen her türlü kötü şeyin kaynağı böylece istenmeyen yabancı insanlarda ve bu insanların kültürel kimliklerinde aranmakta. Sosyal güvensizliğin ve toplumsal problemlerin mültecilerin Avusturya’ya gelmesinden çok daha önce var olması aynı zamanda unutulmakta.

Kapitalizmde sosyal çöküş ve maddi güvensizlik korkusu gerçek ve haklıdır. Kökü kapitalizmde aranması gereken toplumsal ve sosyal çelişkilerin “kültürler arasında savaş” olarak algılanması buna karşı yanlış ve haksızdır. Değişik insanlar ve gruplar kapitalizmin öne getirdiği rekabetçi dünyada günlük yaşam mücadelesi vermekte. Bu günlük mücadelelerin insanların kültür ve kimlikleri ile alakası yoktur, “kültürler arasında kavga” düşüncesi ise sorunludur. Mültecilere karşı dile getirilen “Onlar bizden değil!” cümlesi bu sorunlu tutumu göz önüne getirmekte.

Yalan kavgaların gerçek olmadığını gösterelim!

Ne dünyada yaşanan toplumsal zenginliğin sahte kıtlaşması, ne de çok sayıda insanın yaşadığı maddi zorunluklar sözde “kültürler arasında kavgayla” hiç bir alakası yoktur. Asıl problem ne insanların kültürüdür, ne İslam dinidir, ne de göçtür. İnsanların hayatını zorlaştıran asıl nedenler devlet ve sermayedir, ve bunların yerli ve yabancı isçileri aynı şekilde etkileyen sömürge mantığıdır. “Mülteci eleştiricileri” ve “kaygılı vatandaşlar” bu gerçeği zorla anlamak istemiyor ve bunun yerine “kültürel çelişki” yalanına tapıyor. Böylece hükümdar güçlerle bir araya gelip, güçsüzlere karşı ayaklanıyorlar ve kendilerini isyancı sanıyorlar.

Bu gerçek karşısında toplumsal Sol Sağcılara karşı eylem tepkisinden daha fazlasını yapmak zorunda. Yapması gereken şeylerden biri bu tür yalan çelişkilerin ve kavgaların gerçek olmadığını göstermek, bu yalanın, kimliği ne olursa olsun, her insan için zararlı olduğunu anlatmaktır. Buna yaparak Sol güçlerin amacı toplumsal koşulları kökünden değiştirmek ve her insan için iyi bir hayat mümkün etmektir. ___________________

Protiv kulturalizacije socijalnih sukoba! Rezultati skorašnjih izbora i diskusija o navodnim No-Go-Areas kao što je Brunenmarkt, ruta U6 i Praterštern pokazuju da se stav austrijskog stanovništva prema migrantkinjama i migrantima odnosno izbjeglim osobama preokrenuo u javno neprihvatanje. Jedan od razloga za to je da su dešnjačke partije uspjele pretvoriti strah populacije u nacionalizam i rasizam. Nebitno da li je riječ o oskudici u stanovima, poskupljivanju kirija, nezaposlenosti, nasilju nad ženama, terorizmu ili o sitnom kriminalitetu- kao krivce se najčešće navode nepoželjne osobe. Predstavljeno je kao da pogoršanje socijalnih nesigurnosti i društvenih problema u Austriji se pojavilo tek saizbjegličkom krizom. Opravdani strah od socijalnog pada unutar kapitalizma se pretvara u “borbu među kulturama“. Objašnjenje zašto se ljudi svakodnevno bore za preživljavanje leži navodno u konfliktu nesložljivih kultura i u činjenici da „ti nam baš ne odgovaraju“.

Razotkriti lažne borbe! Međutim, ni umjetnički manjak društvenih sredstava, niti nesigurna životna situacija mnogih dijelova stanovništva stoje u vezi sa kulturološkom nesložljivosti. Problem ne predstavljaju ni islam, niti migracija. Nego radi se o državi i kapitalu – njihova logika iskorištavanja ne zaustavlja se ni pred domaćim radnicama i radnicima. Ipak, za to “kritičarke i kritičari azilanata“ ne žele ni čuti, nego radije vode lažne borbe. U kooperaciji s vladajućim snagama gaze i vrijeđaju slabije i time se osjećaju kao buntovnici. Politička lijevica u tim sukobima ne treba ograničiti se samo na reakcije o mobilizaciji dešnjaka nego te lažne borbe zaista otklijevati i razjasniti za šta one oduvijek stoje: obaranje međunarodne situacije što bi nas sve spriječilo od dobrog života.